Çocuğunuza Bağırmadan Kendinizi Dinletebilmek İçin Öneriler

Bazen hiç farkına varmadan kendinizi bağıran bir anne babaya dönüşmüş olarak görebilirsiniz.Sinirlenerek veya bağırılarak çocuklara verilen tepkiler aslında onları yanlış yönlendirdiğimiz yeni öğrenmelere yönlendirmektedir.

Bu yüksek sesle bağırma olayı hem çocuklar için hem de ebeveynler için hoş olmayan bir durumdur.Ama ebeveynler olarak bizler ister istemez bu durumlarla karşılaşabiliyoruz.

Bağırmayan Anne Babalar…

Bağırarak kendini dinletmek zorunda kalmak her ebeveyn için yorucu ve yıpratıcı olduğu kadar çocuklarında yüksek ses tonuna alışması ile işe yaramayan bir yöntem haline gelebiliyor.

Bağırarak kendinizi dinletmek az başvurduğunuz bir yöntem olabileceği gibi artık sıklıkla sesinizin yükseldiğini fark edenlerden olabilirsiniz.

Eğer bağırmak sizin disiplin etme davranışınız ise çocuğunuzun kendini daha az güvende hissedecek ve öz güveninde düşüş olacaktır. Hatta bazı durumlarda çocuğunuzun ilerleyen yaşlarda öfke sorunu yaşama riskini arttırmış olursunuz.

Ebeveynler bağırarak kendilerini dinletmeye çalıştıklarında çocuklar bir süre sonra duymazdan gelmeye başlıyor. Ebeveyn kendini dinletmek için bu sefer daha sert ve yüksek bir ses tonu kullanıyor ve durum böyle uzayıp gidiyor…

Yüksek sesle bağırma durumu her iki taraf içinde hoş olmayan bir anı oluşturuyor. Çocuk korkmuş, durumu tam kavrayamamış haldeyken ebeveyn çocuğundan istediğini yapmasını sağlayamamış olduğundan yorgun düşmüş oluyor.

Ebeveynler günlük hayatlarında bu tür durumlarda kendilerini sıkça istemeden bulabiliyor. Bu yazımızda bağırmak yerine çocuğunuzun sizi dinlemesi için hangi alternatifleri kullanabileceğinize dair pratik önerileri sizin için hazırladık.

Öncelikle çocuklar söylediğiniz şeyden önce, onu nasıl söylediğinize odaklanıyor. Yani önce duygunuzu algılıyor ve ona yönelik tepki veriyor. Bu nedenle olabildiğince nötr bir ses tonu kullanmak duygunuzun yoğunluğundan önce söylemek istediğinizi vurgulamak için daha etkili olabiliyor. Hatta bazı durumlarda fısıldamak, fısıldayarak kendinizi dinletmeniz daha kolay olacaktır.

Çocuğunuzdan istediklerinizi olumlu sözcükler ile ifade etmeye çalışın. Neyi yapmaması gerektiğini söylemek yerine yapması gerekeni vurgulayın. Örneğin : ‘’ Evin içinde bağırma yeter!’ demek yerine çocuğunuzu yanınıza çağırıp kulağına ‘’Evde kısık sesle konuşuyoruz.’’ diyebilirsiniz.

Süreli bir etkinlik zamanı belirlediyseniz mutlaka bir çalar saat kullanın. Tablette 30 dakika zaman geçirme hakkı var ise saati birlikte 30 dk.ya kurun ve alarm çaldığında tabletin kapatılacağını hatırlatın. Eğer çocuğunuz etkinliği sonlandırmada güçlük yaşıyor ise zamanı 5 dk. öncesine kurup son 5 dk ,ve 1 dk. hatırlatmalarını yapmanız işinizi kolaylaştıracaktır.

Çocuğunuz size bir şey anlatırken siz onu nasıl dinliyorsunuz? Kendinizi gözlemleyin. Eğer çocuğunuz size heyecanla yaşadığını anlatırken bir yandan telefonunuzda mesajlarınızı kontrol ediyor, bir yandan çocuğunuzun oyuncaklarını düzenliyorsanız çocuğunuzun iyi bir dinleyici olması için iyi bir model olmuyorsunuz.

Çocuğunuz sizden olumlu ilgiyi yeterince almaz ise olumsuz ilgi için her şeyi deneyecektir.